kulağa küpe

İtibar Mimarlığı üzerine de açıklama yapan Betül Mardin, “ Öncelikle hukukun ışığı altında çalışma yapın. Nasıl hatırlanmak istiyorsanız öyle çalışın. Ben 86 yaşındayım hala çok çalışıyorum. Mutlaka kapınızı biraz aralık bırakın. Bu kapıdan içeri mutlaka girilir. Mesajlarınız ve sözleriniz anlaşılır olsun. Yaratıcı ve cesur adımlar atın. Önce insan parolasıyla hareket edin ve mutlaka sosyal sorumluluk projelerinin içinde olun.Sevilmeyen insan acı günler yaşar. Mutlaka çalışma alanınızda adamakıllı araştırma yapın. Hedef kitleleri görün. Aleyhinize tutulacak hiçbir şeye hayatınızda yer vermeyin. Mutlaka karşınıza çıkar. Bir de mutlaka bir alanda çalışın. Biraz ondan biraz bundan da yapayım derseniz başarılı olamazsınız. Hem halkla ilişkiler hem sigortacılık yapılmaz.. Ben eğer bugün karşınızda konuşuyorsam, bir marka olarak beni görüyorsanız bunu 43 yıldır aynı işi yapmama borçluyum. Başka bir iş yapmadım.”şeklinde konuştu.

Betül Mardin ailesinde siyaset girmeme konusunda yasak olduğunu belirterek siyasete kesinlikle girmeyi düşünmediğini de belirterek,” Babam, kardeşleriyle bir karar alarak yemin etmişler ve kesinlikle siyasete girmemişler. Biz de bu yemine sadık kaldık. İtibar kaybetmek istiyorsanız siyasete girin.”dedi.

insan yaşadıklarından neler öğrenmiş

YAŞADIKLARIMDAN 
NELER ÖĞRENDİM? 


YAŞ 5 
Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının 
beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim. 

YAŞ 7 
Meşrubat içerken gülersem 
içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim. 

YAŞ 12 
Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun 
bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim. 

YAŞ 13 
Annemle babamın elele tutuşmalarının ve öpüşmelerinin 
beni daima mutlu ettiğini öğrendim. 

YAŞ 15 
Bazen hayvanların 
kalbimi insanlardan daha fazla ısıttığını öğrendim. 

YAŞ 18 
İlk gençlik yıllarımın keder, şaşkınlık, ıstırap ve aşktan 
ibaret olduğunu öğrendim. 

YAŞ 24 
Aşkın kalbimi kırabileceğini ama 
buna değer olduğunu öğrendim. 

YAŞ 33 
Bir arkadaşı kaybetmenin en kestirme yolunun 
ona ödünç para vermek olduğunu öğrendim. 

YAŞ 36 
Önemli olanın 
başkalarının benim için ne düşündükleri değil, 
benim kendi hakkımda ne düşündüğüm olduğunu öğrendim. 

YAŞ 38 
Eşimin beni hala sevdiğini, 
tabakta iki elma kaldığında 
küçüğünü almasından anlayabileceğimi öğrendim. 

YAŞ 41 
Bir insanın kendine olan güveninin, 
başarısını büyük oranda belirlediğini öğrendim. 

YAŞ 44 
Annemin beni görmekten 
her seferinde sonsuz mutluluk duyduğunu öğrendim. 

YAŞ 46 
Yalnızca minik bir kart göndererek bile 
birinin gönlünü aydınlatabileceğimi öğrendim. 

YAŞ 49 
Herhangi bir işi yaptığımdan daha iyi yapmaya çalıştığımda, 
o işin yaratıcılığa dönüştüğünü öğrendim. 

YAŞ 50 
Sevgi, evde üretilmemişse, 
başka yerde öğrenmenin çok güç olabilecegini öğrendim. 

YAŞ 53 
İnsanların bana, 
izin verdiğim biçimde davrandıklarını öğrendim. 

YAŞ 55 
Küçük kararları aklımla, 
büyük kararları ise kalbimle 
almam gerektiğini öğrendim. 

YAŞ 64 
Mutluluğun parfüm gibi olduğunu, 
kendime bulaştırmadan 
başkalarına veremeyeceğimi öğrendim. 

YAŞ 70 
İyi kalpli ve sevecen olmanın, 
mükemmel olmaktan daha iyi olduğunu öğrendim. 

YAŞ 82 
Sancılar içinde kıvransam bile 
başkalarına başağrısı olmamam gerektiğini öğrendim. 

YAŞ 90 
Kiminle evleneceğin kararının 
hayatta verilen en önemli karar olduğunu öğrendim. 

YAŞ 95 
Öğrenmem gereken daha pek çok şeyler olduğunu öğrendim

işler güçler'den "özgüven" üzerine bi koçaklama:)

vedo- ben kendimi sanki böyle değerli gibi falan hissettim abi. yürüyüşüm
değişti resmen abi havam değişti. göbeğim bile eridi gibi geldi sanki bana
rahat 10 cm salih abi.

salih abi -vah toramanım vah

vedo - özgüvenmiş abi o hissin adı. o neymiş öyle abi ya insan ondan bir doz
çaktı mı brad pitt gibi oluyomuş ya abi resmen dengem bozuluyo abi düşün
jennifer anistonu bırakıyosun hem de angelina jolie için.

salih abi-jennifercı mısın la

vedo-mutlaka

salih abi-ben de çok seviyorum

vedo- ben tekrar öyle olurum diye düşündüğüm için ter basıyo nefes alışım
değişiyo. ben gayet memnunum bu benim azimkar, denemeye açık yenilmekten
yılmayan halimden. insan hayatta kendini olduğundan daha değerli
görmemeliymiş salih abi.

Analiz

Çalıştığınız şirkette yolun sonuna geldiğinizi anlamanın 6 yolu:

http://www.btnet.com.tr/57213-calistiginiz-sirkette-yolun-sonuna-geldiginizi-anlamanin-6-yolu-analiz.html

BAYRAM

Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz
kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram oldugunu karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun diregi bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayip "çok sükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmus bir
ilişkiyi bitirmek de öyle...
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini
bölmek, korktuğunda güvendigine sarılabilmek, dara
düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye, saçlarini müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmistim, yanılmamışım" sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son
taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda
karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.

Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta
ölebilmek bayram..

Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.

Her gününüz bayram olsun..!

Can Yücel

Büyüklerden büyüten dersler

Başarı yolunda ilerlerken trafik levhaları gibi, bazı işaretleri bilmek gerekiyor...

İnsanlar ‘yapması gerektiği halde yapmadıkları’ ve ‘yapmaması gerektiği halde yaptıklarıyla’ hayatlarını şekillendirir...

yazının tamamı için ;  http://cadde.milliyet.com.tr/2011/10/08/YaziDizisi/1203663/Buyuklerden_buyuten_dersler

konuşma

ülkü tamer'in bir şiiri..güneşinoğlu filminde haluk bilginer tarafından okunduğu sahne çok başarılıydı..